Bu Akşam Seni düşündüm bu akşam. Yine nemlendi gözlerim, Yüreğim burkuldu… Seni düşündüm bu akşam. Bir ateş topu düştü gönlüme, Yandıkça yandım. Dayanamadım; Seni söküp atmak istedim! Ama, Sana kıyamadım… Seni düşündüm bu akşam. Seni düşünmez olaydım her akşam
Bana Aşkı Anlat
Aşkı anlat dermisin, bir gün bana. Ne anlatırım o zaman bilemem, ama camların ardından düşen yağmur damlalarının birbirine sarılıp ahenkle dans ederken çalan müziğini hiç dinledin mi sen, ve bu melodiye eşlik eden şöminenin içindeki loş alev için çatırdayan dal parçalarının ritmini. Ve... Önce nefeslerimiz sarar bedenimizi sonra dudaklarımız birleşir, öylesine özgür olur ki bedenim tenim tenine hasret duyar, ve sen artık kollarımdasın bir ömür boyu sürecek rüyamda. İşte ben sana böyle anlatırdım aşkımı canım sevgilim.
Bakıp Bakıp Ağladım
Gündüzlerden mahrum ettiler beni Zifiri geceye gönül bağladım. Sinsice arkamdan ittiler beni Karanlığa bakıp bakıp ağladım... Geceler turuncu gönül hârımdan Haberi var gibi ahu-zârımdan Kıvılcım şahlanır içli nârımdan Yıldızlara takıp takıp ağladım... Geceler inceden acıyor yara Füme rengi şimdi karadan kara Gördüğüm rüyayı boğuyor dara Karanlığı yırtıp yırtıp ağladım... Nerede tan yeri, nerede seher Karanlığa girmiş bulunmaz değer Mızrak boyu güneş doğmazsa eğer Tan yerini sıkıp sıkıp ağladım... Dayan Kalbim
Seni dağladılar, değil mi kalbim, Her yanın, içi su dolu kabarcık. Bulunmaz bu halden anlar bir ilim; Akıl yırtık çuval, sökük dağarcık. Sensin gökten gelen oklara hedef; Oyası ateşle işlenen gergef. Çekme üç beş günlük dünyaya esef! Dayan kalbim üç beş nefes kadarcık!
Affet
Göz kaptırdığım renkten, kulak verdiğim sesten, Affet senden habersiz aldığım her nefesten...
Anneciğim
Ak saçlı başını alıp eline, Kara hülyalara dal anneciğim! O titrek kalbini bahtın yeline, Bir ince tüy gibi sal anneciğim! Sanma bir gün geçer bu karanlıklar, Gecenin ardında yine gece var; Çocuklar hıçkırır, anneler ağlar, Yaşlı gözlerinle kal anneciğim! Gözlerinde aksi bir derin hiçin, Kanadın yayılmış çırpınmak için; Bu kış yolculuk var, diyorsa için, Beni de beraber al anneciğim!..
Aşk ve Korku
Aşk korkuya peçedir, korku da aşka perde, Allah'tan nasıl korkmaz, insan O'nu sever de.
Bizim Yunus
Bir zaman dünyaya bir adam gelmiş; Okunu kör nefsin, kılıçla çelmiş... Bizim Yunus, Bizim Yunus... Bir zaman dünyaya bir adam gelmiş; Ölüm dedikleri perdeyi delmiş... Bizim Yunus, Bizim Yunus... Bir zaman dünyaya bir adam gelmiş; Eli kaatile de kalkamaz elmiş... Bizim Yunus, Bizim Yunus... Bir zaman dünyaya bir adam gelmiş; Zaman, onun kemend attığı selmiş... Bizim Yunus, Bizim Yunus... Bir zaman dünyaya bir adam gelmiş; Toprakta devrilmiş, göğe çömelmiş... Bizim Yunus, Bizim Yunus... Bir zaman dünyaya bir adam gelmiş; Sayıları silmiş. BİR'e yönelmiş... Bizim Yunus, Bizim Yunus...
Sana Bakmak
Herşey yapılabilir Bir beyaz kağıtla Uçak örneğin, uçurtma mesela. Altına konulabilir Bir ayağı ötekinden kısa olduğu için Sallanan bir masanın. Veya şiir yazılabilir Süresi ötekilerden kısa Bir ömür üzerine.. Bir beyaz kağıda Herşey yazılabilir, Senin dışında.. Güzelliğine benzetme bulmak zor, Sen iyisimi sana benzemeye çalışan Herşeyden: Bir gülden bir ilk bir sonbahardan sor. Belki tabiattadır çaresi Senin bir çiçeğe bu kadar benzemenin.. Ve benim Bilinci nasırlı bir bahçıvan çaresizliğim.. Anlarım bitkiden filan Ama anlatamam Toprağın güneşle konuşmasını Sana çok benzeyen bir çiçek yoluyla Sen bana ışık ver yeter Bende filiz çok.. Köklerim içimde gizlidir Gelen giden, açan soran, bere budak yok Bir şiir istersin "içinde benzetmeler" olan Kusura bakma sevgilim Heybemde sana benzeyecek kadar Güzel birşey yok Uzun bir yoldan gelen Tedariksiz, katıksız bir yolcuyum Yaralı yarasız sevdalardan geçtim Koynumda bir beyaz kağıt boşluğu Herşeyi anlattım.. Olan olmayan, acıtan sancıtan.. Bilsem ki sana varmak içindi Bütün mola sancıları Bütün stabilize arkadaşlıklar Daha hızlı koşardım Severadım gelirdim Gözlerinin mercan maviliğine.. Sana bakmak Suya bakmaktır.. Sana bakmak Bir mucizeyi anlamaktır.. Sağa sola bakmadan yürüdüğüm yollar tanıktır Aşk sorgusunda şahanem Yalnız kelepçeler sanıktır Ne yazsam olmuyor Çünkü bilenler hatırlar.. Hem yapılmış hem yapma çiçek satanlar Bahçıvan değil tüccarlardır Sen öyle göz, Sen öyle toprak ve güneş ortaklığı Sen teninde cennet kayganlığı iken, Sana şiir yazmak ahmaklıktır.. Bir tek söz kalır Dişlerimin arasından Ben sana gülüm derim Gülün ömrü uzamaya başlar Verdiğim bütün sözler Sende kalsın isterim Ben sana gülüm derim Gül sana benzediği için ölümsüz.. Yazdığım bütün şiirler Sana başlayan bir kitap için önsöz Sana bakmak Bir beyaz kağıda bakmaktır. Her şey olmaya hazır sana bakmak suya bakmaktır.. gördüğün suretten utanmak.. sana bakmak bütün rastlantıları reddedip bir mucizeyi anlamaktır.. sana bakmak Allah’a inanmaktır.